Bitkisel süt üretimi gittikçe yaygınlaşıyor. Soya ve pirinç sütü artık
sadece sağlıklı ürünler satan mağazalara özgü değil üstelik yulaf, Hindistan
cevizi, badem ve kenevir tohumu sütü de cafeler ve süpermarket raflarında
yerlerini alıyor.
Eskiden
insanlar hayvan haklarını savundukları ya da hayvan sütüne karşı laktoz
alerjileri olduğundan dolayı badem sütüne yönelmişken şimdi iklim
değişikliği kaygısıyla bitkisel süte yöneliyor. Peki, besin değeri olarak
hayvansal süt ile kıyaslandığında bitkisel sütün durumu ne?
Bitkisel süt,
inek sütü ile kıyaslandığında çok daha az su ve toprak kullanımı
gerektiriyor ve daha az karbon salımına sebep oluyor. Oxford
Üniversitesi'nden Joseph Poore imzalı 2018 araştırmasına göre, badem, yulaf,
soya ve pirinç sütü üretiminin sebep olduğu karbon emisyonu, hayvansal sütün
sadece üçte biri civarında. Bir litre badem sütü üretimi ortalama 0,7 kg
karbon salımına yol açıyor ancak hayvansal sütte bu miktar 3,2 kg'a kadar
çıkıyor. Bir litre yulaf sütü 0,9 kg, soya 1 kg, pirinç 1,2 kg karbon
salımına sebep oluyor. Toprak kullanımı bakımından da aradaki fark çok
dikkat çekici; 1 litre hayvansal süt üretmek için 9 metre kare toprak
kullanmak gerekirken, bitkisel sütlerde bu miktarda pirinç sütü elde etmek
için 0,3, yulaf sütü elde etmek için 0,8 metrekareyle toprak gerekiyor.
Kaynak
Yayın tarihi: 19 Şubat 2020
grafiksaati.com[at]gmail.com | gizlilik politikası